11 Oca 2010

pasaport işlemleri

Eveett...
Nereden çıktı bu pasaport muhabbeti diyeceksin belki. Hemen açıklayayım efendim. Biz bir aksilik olmadığı durumda mart ayında Amerika Birleşik Devletleri'ne bilimsel araştırma yapmak için gideceğiz. Ben, eşim ve tabi ki üç yaşındaki oğlumuz. E gidebilmek için öncelikle pasaport almak ve sonra da vize almak gerekiyor. Gidebilmenin ilk ayağı olan pasaport almayı gerçekleştirmek için geçen hafta hem salı hem de cuma günleri emniyeti ziyaret ettik. Bugün seninle paylaşacağım anektod ise ikinci ziyaretimize ait.
Efendim, geçtiğimiz cuma günü gittik emniyete oğlumuzun pasaport işlemleri için.. Daha önce biz eşimle gittik, kendi işlemlerimizi başlattık. Bakalım öğrenelim bir dedik, neler yapılıyor, neler lazım diye... Üstelik çocuğumuzun işlemleriyle ilgili ayrıntılı bilgi alalım dedik. Bize dedikleri şey ya anne baba her ikisi de gelmeliymiş, ya da gelecek kişiye gelmeyecek olan noterden izin verecekmiş... Dedik ne gerek var notere, alırız oğlumuzu geliriz paşa paşa emniyete. Öğleden önce gidelim ki dedik oğlumuzun uyku saatine gelmesin. Malum uykusu gelince huysuzlanıyor diye. Gittik neyse. Numarayı aldık. Numaramız gelince parmak izi verilen bankoya geçtik. Görevli dedi ki çocuğunuz yedi yaşından küçük olduğu için parmak izi vermesine gerek yok. Gelin dedi ve karşı tarafta pasaport işlemleri yapılan bankoya geçtik. Bizimle ilgilenen memur dedi ki oradaki başka bir memura, pasaport işlemi için geldiler, çocuk yedi yaşından küçük olduğu için parmak izi almıyoruz, siz ilgilenin.. Sonra gitti. Kadın queue pagerdan aldığımız numaramızı sordu. "e, sıra sizde değilmiş ki neden geldiniz. sıranızı bekleyin" dedi. biz de bizi getirenin memur olduğunu söyledik. Başladık sıramızı takip etmeye. Baktık ki bizden sonraki numaraları da çağırmaya başladılar. Hakkımızı aramak için sorgulamaya başladık. Herkesin tepkisi aynı "Ama daha sıranız gelmemiş. Bekleyin". Herkese aynı cevabı verdik: "Tamam zaten bekliyoruz ama bizdne sonrakilerin sırası geldi biz hala bekliyoruz. Bakın bize parmak izi alınan yerde işlem yapılmadı. Ondan ekranda numaramız gözükmüyor olabilir." "Yok, takip edin numarayı. sistem hata yapmaz." "Tamam zaten takip ediyoruz ama bakın saatlerdir bekliyoruz. Üstelik üç yaşındaki bir çocukla" dedik durduk. Sonra eşim bizi oraya yönlendiren memura gidip durumu anlattı. Memur geldi. Açıkladı diğer memura. Biz o anda, ilk bankoda parmak izi işlemi yaptırmayınca gerçekten de sistem bizi tanımamış. Yani durum bizim başından beri anlattığımzı gibiymiş. Neyse bu sefer memur verdi bize belgeyi. Bunu hem anne hem baba dolduracak. Anne babanın nüfüs cüzdanlarının hem fotokopisi hem de asılları lazım, vs. Hadi ilk kısmı biliyorduk. Ama ya yanımızda nüfus cüzdanlarımız olmasaydı????? Bize ilk gün sorduğumuzda bu konuda bilgi vermemişlerdi. Sadece anne baba birlikte gelmeli demişlerdi. Neyse hallettik hepsini. Ama ben oğlumla oturdum.. Görevli siz oturun dedi.. E madem oturacaktım ben neden geldim ki? dedim içimden.. Sadece gelip gelmediğimiz kontrol etti yani.. Kısacası sinir bozucu bir gündü.. Ama en güzel yanı artık oğlumuzun da bir pasaportu var... Aslında çocuklar anne ya da babanın pasaportuna da ekletilebiliyormuş. Ama dedik ki o da bir birey.. Bizim çocuğumuz olsa da bizden bağımsız bir insan o.. Oğlumzuun kendi pasaportu olmalı, tıpkı nüfus cüzdanı olduğu gibi... İşte böyle bir gündü...

2 yorum:

  1. Bunları öğrenmemiz iyi oldu. ileride bize delazım olabilir...

    YanıtlaSil
  2. Evet canım... Aslında o kadar çok şey var ki paylaşacak.... Uzun uzun konuşmak lazım... Uzun uzuuun konuşmayalı çok oldu.

    YanıtlaSil